şehit Fethi Sekin kardeşimin şehadetinin düşündürdükleri

Elazığın yiğit gakkoşu, kahraman  polisimiz ve şanlı şehidimiz Fethi Sekin olayı hakkında 3 gündür Kendi, Kendime konuşuyor:

Kendi: Hainlerin bir konuyu hâlâ anlamadıkları kanaatindeyim.

Kendime: Hangi konu o?

Kendi: Bu toprakların Anaları daha çok kahraman doğurur Allah’ın izniyle.

Kendime: Rabb’e şükürler olsun, doğru söylersin. Islah edilmiş tohumdan, bozulmamış sütten Allah’ın izniyle daha ne yiğitler doğar.

Kendi: Atalar boşuna dememiş: Kepenek altında  (nice) er yatar, çul altında küheylan.

Kendime: Zorlamayın bu milleti, çok kolay yazar nice destan diyorsun yani?

Kendi: Evet, ama asıl demek istediğim bu değil.

Kendime: Nedir peki derdin?

Kendi: Şerefli şehidim Fethi kardeşimin kahramanlığıyla göğsüm kapardı, lâkin içim de yanmadı değil.

Kendime: Hangi açıdan için yandı dostum?

Kendi: Yiğit polisim bu vatan için çarpışırken bu vatana mensup bir vatandaş da olayı kameraya alıyor.

Kendime: Bu konuda yanacak ne var, tam olarak anlayamadım!

Kendi: Anlamayacak ne var kardeşim. O vatandaşın elinde kamera değil de bir silah olsaydı meselâ, film çekeceğine tetik çekseydi. Sonra da şerefsizin alnının çatından bir vesikalık alsaydı nasıl olurdu diyorum.

Kendime: İyi diyorsun dostum kulağa hoş geliyor da bu iş öyle kolay olmasa gerek.

Kendi: Zor olacak ne var kardeşim bunda. Birinci soru: İnsanımız taşımalı ve bulundurmalı olarak ruhsatlı silah edinmiyor mu?

Kendime: Evet ediniyor.

Kendi: İkinci soru: Bugün, ülke genelinde bir savaş hali sözkonusu olsa -Allah korusun- bu necip millet, savaşı, gitsin polis ile asker yapsın mı diyecek?

Kendime: Tabiki hayır, şanlı tarihimizde kutlu ecdadımızın yaptığı gibi Fatih’in torunları, Fethi’nin kardeşleri de gözü neyi gördüyse, eli neyi tuttuysa alıp cepheye koşacaktır.

Kendi: İşte benim dediğim de demek istediğim de tam olarak bu: Polis ve askerimizle çatışma halindeki teröriste ve terörist gruplara karşı sadece çatışma esnasında olmak üzere vatandaşın önünü açacak bir düzenleme yapılsa acaba daha mı iyi daha mı caydırıcı olurdu diyorum.

Kendime: Kanunlar ve yasal çerçeve neyi gerektirir bilmiyorum ama galiba haklısın. Niye olmasın…!