RAMAZAN BAYRAMI

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ  (Hıcr,99)

Muhterem Müslümanlar!
Mübarek Ramazan-ı Şerif on bir aylık uzunca bir mesafeden rahmet esintileriyle geldi, iç ve dış dünyamızı şenlendirdi. 1 ay boyunca süren dostluk ve arkadaşlığıyla kulaklarımıza af ve mağfiret namelerini fısıldadı. Vedalaşırken de bizi bayramın ilahî havasına emanet etti ve cehennemden azat edildiğimizi müjdeledi.  Rahman olan yüce Allah sağlık-afiyet neşesinde, barış ve huzur içerisinde daha nicelerine kavuştursun.

Değerli Mü’minler!
Ramazan-ı şerifte sihirli sahurlarla melekliğe kanat açtık. Bizi biz yapan ve en önemli iki sevinç kaynağımızdan biri olan iftar vaktiyle fıtratımıza, asıl hüviyetimize döndük. İşte bu haliyle, melek-insan arası gel-gitleri yaşadığımız Ramazan, artık aramızda değildir. Günün en zor anlarında ve büyük bir bölümünde meleklerin keyfiyetine büründüğümüz o mübarek ayın sonunda şefkati sonsuz olan Yüce Mevlamız, hak edenlerle birlikte Cennetleri önümüze , dünya nimetlerini ayaklarımıza serdi.

Bu nimetle bayrama ulaşan ne kutlu, bu servetle bayramı yaşayana ne mutlu.
Bu yönüyle bayramlar, rahmet renkli hediyelerin, mağfiret desenli ganimetlerin pay edileceği, paylaşılan her nimet ve duygunun bereket sırrına ereceği bir kutlu zaman dilimidir. Fırsatı ganimet bilenlere selam olsun.

Ama her şeye rağmen bir dahaki vuslata kadar özlemle bekleyeceğimiz bir mübarek misafiri dün itibariyle uğurlamış olduk. Onun gidişiyle genç-ihtiyar, oluk-oluk camiye akışı özleyeceğiz. Kadın-erkek, saf-saf olup melekleştiğimiz günlerin hasretiyle yanacağız. Çocuklarımızın sesi ve nefesiyle cennet bahçelerini kıskandıran camimiz-mescidimiz tütecek burnumuzda.

Değerli Kardeşlerim!
On iki ayın içinde Ramazanı yaratmak ve onu biz kullarına lutfetmek tamamen Allah’a ait olsa da, geri kalan on bir ay içerisinde Ramazanlaşmak ise Rahmanın ihsanıyla tamamen bizim elimizdedir. Ramazan kıvamında olmasa bile kulluk vazifelerimizden ödün vermeden, tâkâtımız ölçüsünde Ramazanın rengine bürünmek boynumuzun borcudur, Allaha verdiğimiz ahd ü misakın  bir sonucudur. Zira ağzını açmış amansız bir kabir kapısı bizleri bekliyor. Cennetlere doğru aşılması gereken zor ve sarp bir köprü sırat  bizlere bakıyor. İnsanların ibadetine sevinen, ihmaline üzülen  ümmet aşığı, iki cihan güneşi Efendimiz (sallellahü aleyhi ve sellem) bizleri seyrediyor. En önemlisi, Yüce Mevlamız, bizlere ölüm gelip çatıncaya kadar kulluğu emrediyor.  Bundan dolayıdır ki beş vakit namaz, o kendine has edasıyla, nazlı sedasıyla bizleri yine davet edecek. Etrafımızdaki fakir-fukara mahcup ve saklı bakışlarıyla yine gözlerimizin içine bakacak. Maddi-manevi himmetimize, fiili-kavli dualarımıza aç ve muhtaç olan dünyanın değişik coğrafyalarındaki ezilen, mazlum din kardeşlerimiz kanlı gözleriyle yine bizden medet dilenecek.

Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara
Kudüs’ün, Sîna’nın bayramı nasıl? 
Vefalı dostum can yoldaşım!   (Abdurrahim Karakoç)
Bütün bunların yanında şeytan ve âvâneleri de bizi kulluktan soğutmak, birbirimizden uzaklaştırmak için fitne-fesat tohumları ekecek. Öyleyse sorarım kardeşim sana: Şu imtihan dünyasında gevşekliğe yer var mıdır? Şu geçici konakta düşmanlığa zaman var mıdır? Kardeşe diş bileyip düşmanı sevindirmek kâr mıdır? Bunca çekilen çile ve ıstırap uyanmak için az mıdır?

Aziz Cemaatim!
Maddesiyle-mânâsıyla uyuyan dev artık uyanmıştır. Bütün bir İslam âleminde kutlu bir kıpırdanma başlamıştır. Özellikle yurdumuzda ve dünyanın dört bir yanında birlik-beraberlik şarkıları, dostluk-kardeşlik türküleri söylenir olmuştur.
Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine
Çok şükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.   (Yahya Kemal)
Haydi öyleyse hep beraber bayramı bayram yapacak olan ruhu canlı tutalım. Tebrikleşelim, selamlaşalım, kucaklaşalım. Küçüklerimizi ilgi-alakamızla onurlandıralım, büyüklerimizin hal hatırını soralım, yardıma muhtaç olanların derdine derman olalım.
Zira,
Ganîler ede kerem
Ref’ ola derd-i verem
Sahî ola muhterem
Bayram o bayram olur    (Alvarlı Efe Hz.)

Kıymetli Din Kardeşlerim!
Rabbim bayramınızı bereketli kılsın. Sevdiklerinizle birlikte nice Ramazanlara ve bayramlara eriştirsin. Rabbim yâriniz, yaranınız ve yardımcınız olsun.

Recep Toraman
31.07.2013
Göteborg/İsveç