KONUŞMA ADABI

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  
مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ اِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ(Kaf, 18)

Muhterem Müslümanlar!
İnsanoğlu bilgi ve tecrübelerini aktarmada, sevinç ve kederlerini paylaşmada kullandığı en önemli araçlardan birisi dildir, konuşma yeteneğidir. Bu yönüyle insanoğlu, diğer canlılardan farklıdır. Bu farklılık ve güzellik beraberinde kulluk çerçevesinde bir de sınav getirmektedir. Bu imtihanın adı; doğruyu söylemek ve adabınca konuşmaktır. Bu konuda bizi disiplin altına almayı murat eden Yüce Mevla’mız şöyle ferman buyurmuştur: “İnsan ne söylerse, mutlaka yanında, ağzından çıkanları yazan bir melek vardır”  Bu açıdan; “dil, Allah’ın azabına veya merhametine sebeb olan bir uzuvdur”.

Değerli Müminler!
Kalp, beden ülkesindeki tüm organların reisidir. Yapmış olduğu tercihlerle diğer organları etkiler. Dil de bu ülkede yönetici olan kalbin tercümanıdır. Onun doğruluğu ve eğriliği de kalb gibi diğer organların tavırlarına tesir eder.  Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “İnsan sabahlayınca, bütün organları dil’e başvurur ve şöyle derler: Bizim haklarımızı korumakta Allah’tan kork. Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan, biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz.”  Bir başka hadiste Efendimiz (a.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz”

Aziz Cemaatim!
Dinimizde faydalı olmak esastır. Faydalı olamayan kimse, Hiç değilse zarar vermemeye gayret etmelidir. Bu itibarla “Allah’a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun.”  Konuyu Yüce Allah’ın emirleriyle şöyle açıklayabiliriz: “Ey îmân edenler! Allâh’tan korkun ve doğru söz söyleyin ki Allâh amellerinizi salih hâle getirsin ve günahlarınızı bağışlasın.”  “Yürüyüşünde tabiî ol ve sesini alçalt. (Bağıra-çağıra konuşmak meziyet değildir.) Unutma ki (yüksek perdeden bir sese sahip olmasına rağmen) seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.”  “İnsanların birbirleri arasında gizlice konuşmalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi, bir iyilik yapmayı veya insanların arasını düzeltmeyi teşvik eden kimselerin bu maksatla yaptıkları gizli konuşmalar bundan müstesnadır. Kim bunu Allah rızası için yaparsa, elbette biz ona pek büyük bir mükâfaat vereceğiz.”  “(Habibim!) Kullarıma söyle, en güzel sözü söylesinler!”

Kıymetli Kardeşlerim!
“Sözü büyüklerine bırak, sözü büyüklerine bırak!”  diyerek konuşmada ilk sıranın büyüklere ait olduğunu bildiren “Allah Rasulü’nün konuşması, her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açıktı.”  “O, iyice anlaşılmasını istediği kelime ve cümleleri, üç kere tekrar ederdi.”  Konuyla ilgili tavrı bu şekilde olan Efendimiz (a.s.)’ın emir ve tavsiyeleri de şu şekildedir: “Özür dilemek zorunda kalacağın bir sözü söyleme!”  “İnsanoğlunun her sözü aleyhinedir; ancak iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak yahut Al¬lah Tealâ’yı zikretmek müstesnadır.”  “Allah’ı zikretmeksizin çok konuşmak kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimseler.”  “Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.”  “En faziletli kimse… dilinden ve elinden Müslümanların emniyette olduğu kimsedir.”  “Şüphesiz ki Allâh Teâlâ, sığırın otu yerken ağzında evirip çevirdiği gibi, sözü ağzında evirip çevirerek lügat paralayan kimselere buğz eder.”  “Yarım hurma vermek sûretiyle de olsa cehennemden korunun. Bunu da bulamayan (hiç olmazsa) güzel bir sözle cehennemden korunsun!”  “Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.”  “…Güzel sohbet ediyor dedirtmek için uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik etmek için lügat paralayan (kibirli kimse)ler en sevmediğim ve kıyamet günü bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir.”

Doğruyu söyleyenlere, doğru söze kulak verenlere, onun izinden gidenlere ve en nihayetinde hidayete erenlere selam olsun.

Recep Toraman
30.03.2014
Göteborg/İsveç